24 Ekim 2015 Cumartesi

Yat Turizmi



Yat, gezi, iş, yarış, eğlence gibi çeşitli amaçlar için deniz seyahatlerinde kullanılan, yelken ya da motor gücüyle hareketi sağlanan lüks teknelerdir. Yat turizmi ise kişilerin, spor, dinlenme, eğlenme ve boş zamanları değerlendirme amacıyla kazanç sağlama amacı gütmeden, kendi mülkiyetlerindeki ya da kiraladıkları yatlarla/teknelerle gerçekleştirdikleri deniz seyahati ve bu süreçte yat limanları, yat işletmeleri, yat/tekne bakım onarımı ve diğer destek hizmetlerini sunan işletmelerle tüm iletişim süreçlerini kapsayan faaliyetlerdir. (Atlay Işık,2011)

Yat turizminin başlangıcı yani ilk yelkenli teknenin oluşumu M.Ö. 4000’li yıllara dayanmaktadır. Bu tekne, Nil nehrinde, Firevunların zevk amaçlı gezintilerinde kullanılmıştır. Tekneler zamanla gelişme göstermiştir. İki direkli yelkenli tekne, üç direkli yelkenli tekne… Farklı milletler tekneleri farklı amaçlarla kullanmış ve amacına uygun olarak adlandırma yapmıştır. Örneğin, kaçakçı ve korsan yakalamak amacıyla kullanan Hollandalılar jaght(avcı), büyük yük gemilerini karşılamak için kullanan zengin Amsterdamlılar jaghtschippen(avcı gemisi)adını vermiştir. Bu isimler 1660’da Flemenk vatandaşlarının İngiltere Kralına “Mary” isimli tekneyi hediye etmesiyle jaght “yacht’a(yat)” dönüşmüştür
(Ayrıntılı bilgi için ; Türkiye’de Yat Turizminin Coğrafya Açısından İrdelenmesi - acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/405/701.pdf)

Denize dönük eğlence ve dinlenme alanı olan yat turizmi aynı zamanda önemli bir ekonomik faaliyettir. Ekonomik faaliyet oluşunu birçok unsurun bir araya gelerek bir deniz gezisi hizmetinin sunulmasıyla sonuçlanmasına bağlayabiliriz. Marinalar; barınaklar gibi altyapı hizmetleri, inşa sanayi, catering hizmetleri, idari işlemler, personel gibi boyutlarıyla geniş ölçüde istihdam yaratır. Kısaca, yat turizmi ülkenin ekonomik ödemelerine katkı sağlar, istihdam alanları yaratır, ekonomiyi canlandırır ve yatırım alanlarını çeşitlendirir diyebiliriz. Ekonomik öneminin yanında, yat turizminin çevreye de etkisi vardır. İnsanlarımıza doğa, tarih, kültürel ve insani güzellikleri pazarlayarak değerlerimizi korur ve zenginleştirir. Aşağıda ki tablolarda yat turizminin yarattığı gelir çeşitlerini ve istihdam alanlarını görebilirsiniz.
 Tablo 2 : Yat Turizminin Yarattığı İstihdam Çeşitlenmesi (Kaynak, Özer 1990)

Yat turizmi, elverişli koşullara sahip kıyı özelliklerine ve iklime bağlı olarak  Akdeniz Çanağı’ndaki Fransa, İspanya, Hırvatistan gibi ülkelerin kıyıları ile Kuzey ve Güney Amerika’daki bazı ülke ve adaların kıyılarında gelişmiştir.

 Türkiye’deki yat turizmi, yeni bir turizm çeşidi olarak,1960’lı yıllarda Yunanistan’ın Ege ve Anadolu kıyılarını kapsayan yat turları düzenlemesiyle gündeme gelmiştir. Türkiye’de turist teknesi ilk olarak 1965 yılında görülmüştür. Türkiye’ye gelen ilk tekneler, Yunanistan üzerinden günübirlik gezilerle Çeşme, Datça, Marmaris, Bodrum ve Ege’deki diğer yerleşim merkezlerine uğruyorlardı. Daha sonra Yunan tur operatörleri paket tur programlarına Türkiye’yi de almışlardır (Özer, 1990). 1970’li yılların sonunda ise Turizm Bakanlığı bünyesinde, yat turizmi gündeme getirilerek, çeşitli marina yerleri tespit edilerek, Devlet Planlama Teşkilatı tarafından gelişme planları hazırlanmıştır. Bu planlardan sonra her geçen yıl ülkemizde yat sektörü daha fazla önem kazanmış ve gelişmeye başlamıştır.

Dünya turizmde ilk sıralarda yer alan Türkiye, yat turizminde potansiyelini kullanmak amacıyla marina yatırımlarına hız vermiştir. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı rakamlarına göre 43 marina ve çekek yerinde, 17 bin 500 yat bağlama kapasitesine ulaşan Türkiye, doluluk oranında da yüzde 90'a ulaşmıştır. Türkiye'deki marinalara yılda yaklaşık 7 bin yabancı, 2 bin 500 yerli yat demir atarken bu yolla Türkiye'ye gelen turist ve yabancı mürettebat sayısı 30 bine yaklaşmıştır. Türkiye'nin 2013 yılı turizm gelirlerinin toplamı 32 milyar 310 milyon dolardır. Bunun yüzde 20'si olan 6.4 milyar doların deniz turizminden kazanılmıştır. (2013 Yılı Verilerine Göre). 2023 yılına kadar yat bağlama kapasitesinin 30 binin üzerine çıkması ve gelirin de 10 milyar doların üzerine çıkması hedeflenmiştir.





by.............Eda Karabulut