Lojistik, uzun zaman önce askeri alanda “malzeme ve
personelin taşıma, tedarik, bakım ve yenilenmesi” anlamında kullanılmaya
başlanmıştır. Daha sonra bu kavram anlamını genişletmiş ve “mal ya da ürünlerin
kaynağından müşteriye ulaşıncaya kadar geçen süredeki taşıma ve depolama gibi
tüm işlerin yapılarak müşterinin ihtiyaçlarının en iyi şekilde karşılanmasının
sağlanması” anlamını kazanmıştır. (The
Counsil of Management)
Günümüzde lojistiğin çok çeşitli kullanım alanları ve
uygulamaları mevcuttur. Özellikle gelişen teknoloji ile artan internet
kullanımı her alanda olduğu gibi lojistik sektöründe de internetle iç içe
olmayı gerektirmiş ve literatüre lojistiğin elektronik ticaretteki karşılığı
olan “e-lojistik” kavramını kazandırmıştır.
Elektronik ticaret; işletmeleri, işletmelerin ürün veya
hizmetlerini tedarik ettikleri tedarikçileri, müşterileri, kısacası ticaretin
içerisinde olan herkesi yakından etkilemektedir. İşletmelerin örgüt yapılarını,
bilgi teknolojilerinin kullanımını, ticaret yapı ve gerçekleşme ortamını,
tedarik sürelerini ve müşterilerin tutum ve isteklerini şekillendirmektedir[1].
E-lojistik ise, geleneksel lojistiğin teknolojiyle birlikte gelişen ve
yenilenen şeklidir. Daha açık bir şekilde açıklamak gerekirse; e-lojistik, tüm
lojistik faaliyetlerinin (satın alma, depolama vs.) internetle birlikte
yapıldığı geleneksel lojistikten farklı yeni bir sistemdir.
İnternet üzerinden yapılan satışların artması, yeni dağıtım,
taşıma ve lojistik modellerini de gündeme getirecektir. Diğer taraftan,
perakendeciliğin değişmesi ve gelişmesiyle alt hizmetler olarak depolama,
dağıtım, hizmet, ambalaj ve paketleme de değişecek ve gelişecektir. Sonuç
olarak, internet ve e-ticaretin gelişmesi ile lojistik sektörü de gelişecek ve
değişime uğrayacaktır .
E-ticaretin lojistik işletmelerine uygulanması şu yararları
sağlayacaktır[2]:
-
Gerekli
ürünlerin temini,
-
Ürünlerin
koşullara uygun yerlere konumlandırılması,
-
Ürünlerin
rekabet edilebilir fiyatla sunulması,
-
Ürünlerin
ihtiyaçları olundukları sırada kullanılabilir halde bulundurulması,
-
Ürünlerin
müşterilere doğru zamanda teslim edilmesi.
Bu sayılan maddeler e-lojistiğin özünü oluşturur. Bu beş
maddeyi uygulayabilmek için; e-lojistik stratejiler kurmak, planlama yapmak,
ortaklıklar kurmak ve teknolojiyi kullanmak gerekir.
E-lojistiğin en önemli varlık sebeplerinden birisi de sadece
ürünlerin istenilen zamanda stoklarda bulundurulması değil, aynı zamanda
müşterilerden gelen geri dönüşlere de hızlı yanıt verebilmektir. E-lojistik
uygulamalar sayesinde işletmeler müşteriye özgü siparişler alıp, bu siparişleri
en doğru zamanda ve en doğru şekilde müşterilere teslim edebilmektedirler.
Müşterilerden gelen ve sürekli değişen ürün ve hizmet
talepleri, işletmelerin yapılarında da değişik yapmalarını ve bu değişen
yapılarına uygun faaliyetler geliştirmelerini gerektirmiştir. Günümüzde bu
faaliyetler hızlı ve eş zamanlı bilgi paylaşımı sunan sistemler üzerinden
yapılmaktadır.
Lojistikte e-pazarlama uygulamalarını şu şekilde sıralamak
mümkündür[3]:
-
Depolama,
-
Ambalajlama
ve yükleme,
-
Satın
alma,
-
Taşıma
yönetimi,
-
Geri
dönüşüm,
-
Stok
planlama ve kontrol,
-
Talep
tahmini,
-
Müşteri
hizmetleri,
-
Sipariş
süreci,
-
Diğer
hizmetler.
Yukarıda sayılan faaliyetler
geleneksel lojistik faaliyetleriyle de sunulmaktadır. Ancak bilgi
teknolojilerindeki değişimler ile, şu değişimler gözlemlenmektedir .
-
“Nakliye
hizmetleri sırasındaki homojen yapı” yerine “Taşıma sistemleri ve nakliye
hizmetleri arasında kesintisiz yapı”,
-
“Sadece
dağıtım kanallarında izleme” yerine “Gerçek zamanlı izleme”,
-
“Pahalı
uzay sistemleri” yerine “Hücresel iletişim ağı”,
-
“Barkod
sistemleri” yerine “RF etiketleriyle otomatik tanımlama”.
Sonuç olarak, lojistik hizmet veren işletmeler sürekli
değişen ve kendini yenileyen teknolojiye ayak uydurmak durumundadırlar. Bu, hem
şirketlerin müşteri memnuniyetini en üst düzeyde sağlayabilmeleri için hem de müşteri
portföyünü büyütebilmeleri için son derece önemlidir. Fakat, e-pazarlama
uygulamalarının maliyetleri –her ne
kadar teknoloji geliştikçe azalıyor olsa da- her işletmenin karşılayabileceği
düzeyde değildir. Bu sebepten günümüzde her lojistik şirketi bu uygulamaları
sağlayamamaktadır.
[1] Kocaeli
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (15) 2008 / 1 : 78.
[2] Kocaeli
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (15) 2008 / 1 : 79
[3] Kocaeli
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (15) 2008 / 1 : 80
Written by Burak Korkmaz
www.kaladrem.com
Written by Burak Korkmaz
www.kaladrem.com